Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
KÜLTÜRÜMÜZLE BARIŞIK MIYIZ? 1 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

KÜLTÜRÜMÜZLE BARIŞIK MIYIZ?

Bugün Twitter’da bir arkadaşımın attığı bir tweet, uzun zamandır kafamı yoran, canımı sıkan, ama bir türlü yazıya dökmediğim bir sorunu yeniden hatırlamama sebep oldu. Tweet şu :

            “Hey Onbeşli" ağıdı ile oynayan bir neslin kültürel ve tarihsel geçmişi ile bağlarını sorgulamak lazım.”*

* @turgayontas

Bu doğru tespiti okuyunca, aklıma hemen bu sıralar çok çalınması nedeniyle, aslı “İp attım, Ucu Kaldı” olan; ama “Ankara’nın Bağları” olarak bilinen türkü geldi. Türkü, çok sevdiği kişinin başkasına verilmesine üzülen bir kişinin derin hüznünü anlatıyor. Hatırlayalım sözlerini:

İp attım ucu kaldı da,

Tarakta gücü kaldı.

Ben sevdim eller ald,

İçimde acı kaldı

Elmayı yüke koydum da,

Ağzını büke koydum.

Aldın yari elimden,

Boynumu büke koydun.

 

Astarda urganım var da,

Yün basma yorganım var.

O yar senin derlerse de,

On koyun kurbanın var.

 

Sözlerinden anlaşılacağı gibi, türküyü yakan kişinin bırakın oynamayı; üzüntüden boynunu bükmekten başka bir şey yapacak hali yok. Biz ise türkünün dejenere edilmiş haliyle düğünlerimizde şıkır şıkır oynuyoruz. Bir insan “Yarimi eller aldı. Ooooooh!” diye şıkır şıkır oynar mı?

Diğer taraftan, bu türkü bir Ankara türküsü dahi değil; Kırıkkale türküsü. Derleyeni ise Abdal geleneğinin halen hayatta olan en önemli temsilcilerinden Seyit Çevik.

Türküyü kendi sesinden merak edenler aşağıdaki linkten dinleyebilirler:

http://www.youtube.com/watch?v=ewkP0CPNUvY     

Bu linkte de bana göre aslına en uygun yorumu olan Feryal Öney’in yorumu:

http://www.youtube.com/watch?v=4wEjTKiAQmc

 

Peki, dejenerasyonumuz bu türküyle mi sınırlı? Maalesef hayır. Bir diğer örnek Diyarbakır’dan. Bu güzel türkünün asıl ismi “Bahçada Yeşil Hıyar”. Yanlış mı okudum diye şüphe duymayın; doğru okuyorsunuz: “Bahçada Yeşil Hıyar”

Ama biz, muhtemelen bu türkünün kaynak kişisi Celal Güzelses’in haberinin dahi olmadığı ve zaman içinde bu sözcüğe yüklenen kaba anlamından sıyrılarak, kendi yakıldığı ortamın kültürel bağlamı içerisinde değerlendiremiyoruz. (Bu yazıyı Word’de yazarken, Word bile altını çizerek uyarı verdi “Argo veya kaba sözcük” diye. Fesuphanallah!)

Neyse, ben devam edeyim… Bir an için düşünelim; herhangi bir türkücünün bu türküyü orijinal haliyle söylediğini. Muhtemelen birçok kişi “Yahu niye böyle yazılmış?” diye düşünerek, merak edip araştırmak yerine; daha ilk duyduğu anda kahkahalarla gülmeyi tercih eder. Sırf bu yüzden TRT’nin değme türkücüleri dahi bu türküyü orijinal haliyle söylemeye cesaret edemiyorlar.

Aslında söylenecek çok şey var… Ancak siz buna benzer bir şey duyduğunuzda sorgusuz gülenlerden değil; birazcık düşünüp, sorgulayanlardan olun. Malum: Bir toplumu ayakta tutan, o toplumun edebiyat, müzik, giyim, mimari v.b. alanlardaki ürün ve değerlerini içeren kültürüdür.  Kültür uzun zaman içerisinde zorlukla oluşur; koşullar elverdiğinde ise çabucak yıkılır. Fark edebilene…

 

Merak edenler için “Bahçada Yeşil Hıyar” türküsünün kaynak kişisinden orijinal hali:

http://www.dailymotion.com/video/x9ggkq_celal-guzelses-bahcede-yeyil-cynar_music

Dejenere edilmiş hali ise internette gırla…

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...